Kartal’da deprem riski nedir?
İstanbul’da Kartal’dan başlayarak Beykoz’a doğru, Sarıyer’den başlayarak Avcılar’a ve Büyükçekmece’ye doğru deprem riskinin yüksek olduğu neredeyse tüm uzmanların ortak görüşü durumunda. Kartal ilçesi İstanbul’un en eski yerleşim yerlerinden biri ve bu nedenle eski yapı stoku açısından zengin durumda.
1999 yılından önce yapılan binaların az dayanıklı olduğu kabul ediliyor, çünkü deprem yönetmeliği 1999’da çıktı ve yeni binalar daha dayanıklı inşa edilmeye başlandı. Aslında Türkiye topraklarının %42’si deprem riski altında. Ülke genelinde 1999’dan önce inşa edilmiş binaların 6-7 milyonunun yenilenmesi ve dayanıklı duruma gelmesi gerekiyor ve Kartal ilçede de bundan adil payını alıyor.
Kartal’da deprem riski
Ülke genelinde en büyük risk İstanbul’da bulunuyor. Çünkü 4 fay kırığı var. Hepsinin de süresi dolmuş durumda. Fay kırıklarının hepsi her an patlayabilir. Bilim adamlarının fikri 2030’a kadar İstanbul’da büyük olasılıkla deprem olacağı yönünde. Bazı bilim adamları ise 2050 diyor. Depremin büyüklüğü için de 7 ile 7.5 arasında olacağı söyleniyor.
İstanbul en büyük risk altında ve en eski yerleşim yerlerinden biri de Kartal. Bu yazı ile Kartal için deprem risk güncellemesi yaparak deprem tehlikesini yeniden hatırlatmak istedik. Ayrıca Kartal’da deprem riski ile ilgili diğer haberlere bağlantı ekledik.
Kartal deprem bölgesi mi?
İstanbul en riskli bölgeleri olarak kıyı ilçeler öne çıkıyor. Deniz kenarları, Kartal’dan başlayarak Beykoz’a doğru, Sarıyer’den başlayarak Avcılar’a ve Büyükçekmece’ye doğru, bilhassa birkaç katın üstünde olanlar riskli gözüküyor. Birçok risk değerlendirme raporuna ve simülasyonlara göre Kartal ilçesi deprem açısından en riskli yerlerden biridir.
Deprem konusunda uzman kuruluşların raporlarında Kartal’ın bir deprem bölgesi olduğunu ortaya koyuyor. Kartal, Marmara Denizi’ndeki Kuzey Anadolu Fay Hattı’na en yakın ilçelerden biridir ve depremlerle sık olarak anılan Kocaeli ve Yalova illerine de çok yakındır.
Uzmanlar bu bölgelerde hızlı bir şekilde kentsel dönüşümün uygulanması gerektiğini söylüyor. Ancak çoğu vatandaş bu durumu umursamadan eski evlerde oturuyor. Genel kanı ise vatandaşların ekonomik nedenlerle bu tür binalara muhtaç oldukları yönünde.