Eşek sütü sabunu alerji yapar mı?
Mısır’ın son kraliçesi olan Kleopatra’nın cildini yumuşatmak ve kırışıklıkları önlemek için eşek sütüyle banyo yapmayı çok sevdiğini herkes bilir. Antik Yunan’ın önemli bir doktoru olan Hipokrat, zehirlenme, eklem ağrısı, iyileşmeyen yaralar vb. gibi durumlarda eşek sütünü reçete etti.
Roma’da eşek sütü kullanılmaya devam edildi ve Avrupa’da, on sekizinci yüzyılda, Napolyon’un karısı Josephine, eşek sütüyle banyo yapmaya çıktı, cildi zamanının en güzeli olarak kabul edildi. Eşek sütü, o zamanlar, büyük besinsel faydaları nedeniyle Fransız aristokrasisi tarafından çok takdir edilen lüks bir içecek olarak kabul edildi. O andan itibaren daha az kullanıldı, ancak cilt için faydaları çok büyük.
Günümüzde sabun üretimi için en yaygın olarak doğal ve organik kozmetik dünyasında kullanılmaktadır. Eşek sütü sabunu cildi kurutmaz, aksine epidermisin üst katmanlarını nemlendirir. Sadece yüz derisinde değil, tüm vücudun derisinde kullanılır.
Eşek sütü A, B1, B2, B6, C, D ve E vitaminleri açısından zengindir; mineraller (kalsiyum, magnezyum, fosfor, demir, çinko vb.), eser elementler ve esansiyel yağ asitleri (omega 3 ve 6).
Çok önemli bir sıkılaştırıcı etkiye sahip olan çok sayıda retinol (A vitamini) içerir, bu nedenle kırışıklık karşıtıdır. Retinol ayrıca iyileşmeye yardımcı olur ve kollajen üretimini hızlandırır. Özellikle problemli ciltler, eczama, akne veya sedef hastalığı üzerinde etkilidir. Cilt daha kolay yenilenir ve böylece kirlerini yok eder, erken yaşlanan ciltler için önerilir.
Her sabunun neyden yapıldığını ve kimin için endike olduğunu bilmenizi istiyoruz. Çünkü cildimizin iyi durumda olmasının sırrı, hammaddelerin en üst kalitede olması ve ürünlerin sadece cildimize değil, çevreye de saygılı olmasıdır ve bir diğer sır da günde birkaç dakikamızı yüzümüzü şımartmaya ayırmamızdır.